Yalı Çapkını 26.Bölüm Fragmanı İzle
Yalı Çapkını – Kim Kimdir?
Seyran – Afra Saraçoğlu: Kazım ve Esme’nin küçük kızı. Ablası gibi Antep’in parmakla gösterilen genç kızlarındandır. En az ablası kadar güzel ve eğitimlidir. Okuyup kendi ayakları üzerinde durmanın hayalini kurar.Merhametli, sevgi dolu ama yeri geldiğinde de hırçınlaşabilen bir kızdır. İnatçılığı ve azmiyle kendi hayatının kontrolünü eline almak için mücadele etmekten asla vazgeçmez.
Ferit – Mert Ramazan Demir: Halis Ağa’nın torunu, Orhan ve Gülgün’ün küçük oğlu. Ferit şeker hastasıdır. Hem hastalığı hem evin küçük oğlu olması sebebiyle daha çocukluktan itibaren fazlaca şımartılmış ve çoğu isteğine evetdenilmiştir. Üniversiteyi yurt dışında okuması sebebiyle de ailenin kurallarını çok fazla içselleştirememiştir. Bu kurallarla çatışma halindedir. Yakışıklı, uçarı, deli dolu, eğlenceli ve çapkındır fakat henüz hiç aşık olmamıştır.
Halis Ağa – Çetin Tekindor: Korhan ailesinin reisi. Ferit’in dedesi. Ülkenin en iyi sadekar ustalarından biriyken, yaşlılığın getirdiği hastalıklar sebebiyle geriye çekilmiş ve işleri oğlu Orhan’a devretmiştir. Yine de hala tüm önemli kararları Halis Ağa vermektedir. Otoriter, kuralcı, sert mizaçlı bir adamdır. Bir taraftan odasında mücevher işlemeye çalışarak kendi bedenine meydan okurken, tuttuğu günlüklerle de yaşadığı iç hesaplaşmaları ortaya serer.
Hattuç – Şerif Sezer: Kazım’ın halasıdır. Esme, Suna ve Seyran da ona hala diye hitap ederler. Otorite sahibi, sert mizaçlı bir kadındır. Zamanında Antep’in parmakla gösterilen kızlarından biriyken babası onu kimseyle evlendirmemiştir. Babası ölene kadar hem psikolojik hem fiziksel şiddete uğramış ve bu şiddeti içselleştirmiştir. O yüzden Kazım’ın kızlarına karşı sert tavırlarını destekler.
İfakat – Gülçin Şantırcıoğlu: Korhan ailesinin dul kalmış büyük gelini. Çok genç yaşta Halis Ağa’nın uygun görmesiyle yalıya gelin olarak gelmiştir. Daha yirmili yaşlarının başında bir trafik kazası sonucu hem kocasını hem de karnındaki bebeğini kaybetmiştir. Üstüne kayınvalidesinin de kalbi bu yaşananlara dayanamamış ve aile peş peşe acı kayıplar yaşamıştır. Halis Ağa, oğlunun emaneti olarak gördüğü İfakat’in yaralarını sarmış onu yalının hanımı olarak konumlandırmıştır. İfakat, ailenin çıkarlarını her şeyden ve herkesten önemli görür. Korhan soyadına leke gelmemesi için, yapabileceklerinin sınırı yoktur.
Orhan – Emre Altuğ: Halis Ağa’nın oğlu. Ferit ve Fuat’ın babası. Orhan başarılı bir iş adamıdır ama Halis Ağa’nın el yeteneği ona geçmemiştir. Bu yüzden işinde ne kadar başarılı olursa olsun babasını memnun edememiştir. Oğullarına kendine tanınandan daha fazla özgürlük tanısa da onlardan tek isteği Halis Ağa’ya karşı başını öne eğdirmemeleridir. Babasının isteğiyle hiç tanımadan Gülgün’le evlenmiştir. Karısına karşı duyduğu his aşk değil sevgi ve kabullenmişlik olmuştur. Merhametli, anlayışlı ve ruhsal olarak yalnız bir adamdır.
Gülgün – Gözde Kansu: Orhan’ın karısı, Ferit ve Fuat’ın annesi. Orta sınıf bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiştir. Üniversitede mimarlık okurken Halis Ağa’nın oğlu Orhan’a uygun görmesi sonucu hiç tanımadan Orhan’la evlenmeyi kabul edip okulu bırakmıştır. Zamanla kendini çok geliştirmiş ve ailenin vitrin gelini rolünü üstlenmiştir. Gülgün, yaşanılan olaylarla yüzleşmekten kaçınan, ne olursa olsun görmezden gelmeyi seçerek hayatına devam edebilen bir kadındır.
Abidin – Ersin Arıcı: Ferit’in koruması ve şoförüdür. Fakat aralarında daha çok abi – kardeş ilişkisi vardır. Babası o daha çocukken ölmüş, annesi yeniden evlenmiştir. Üvey babasının onu istememesi neticesinde çocuk yaşta okulu terk edip İstanbul’agelmiştir ve çoğu tekin olmayan pek çok işte çalışmıştır. Yıllar geçip büyüdükten sonra, bir gece şans eseri Orhan’ın hayatını kurtarır ve o gün bu gündür yalıda çalışır. Annesi ile ilişkisi sebebiyle kadınlara karşı güvensizdir.
Suna – Beril Pozam: Kazım ve Esme’nin büyük kızı. Antep’in parmakla gösterilen genç kızlarındandır. Hem çevreye göre daha eğitimli, hem de güzeldir. Hayali, mutlu bir yuva kurup yaşadığı konaktan kurtulabilmektir. Kardeşini ve annesini çok sever. İkisi için de her şeyi göze alabilecek yapıdadır.
Fuat – Doğukan Polat: Yalının büyük oğlu, Ferit’in abisidir. Aklı başında, sorumluluk sahibi çalışkan biridir. Ferit’in aksine bir kez bile taşkınlık yapmamış, ondan beklentileri karşılamak için var gücüyle çalışmış çabalamıştır.Kendi istek ve arzularını hep geri planda bırakmıştır. Eşi Asuman ile görücü usulü tanışsalar da birbirlerine âşık olmuşlar ve evlenmişlerdir. Baba olmayı çok istemektedir. Ama henüz çocuğu olmamıştır.
Sultan – İrem Altuğ: Yalının hizmetlilerindendir. İbrahim’in eşi, Dicle ve Fırat’ın annesi. Alımlı ve şuh bir kadındır. Ortaokul mezunudur. İyi, sevgi dolu bir annedir. Çocuklarının veya ailesinin risk altında olduğunu hissederse yapabileceklerinin sınırı yoktur. İnsanları manipüle etme konusunda çok beceriklidir.
Asuman – Öznur Serçeler: Fuat’ın eşidir. Saygın bir ailenin kızıdır. İyi kalpli, duygusal bir kadındır. Dış ticaret mezunudur ama hiç çalışmamıştır. Fuat’la görücü usulü başlayan ilişkisi aşk evliliğine dönüşmüştür. Evliliklerindeki tek sorun, Asuman’ın henüz çocuk sahibi olamamasıdır. Asuman için bu çok önemli bir sorun olmasa da çevresindekilerin tavırları sebebiyle giderek yalnızlaşmıştır.
Şefika – Hülya Duyar: Yalının aşçısıdır. Kocası genç yaşta ölmüş bir daha evlenmemiştir. Çocuğu yoktur. Hayatı yalıdan ibarettir. Bu yüzden yalıdakilerin pek çok sırrını bilir ama saklar. Sevecen, neşeli, herkesin sevdiği bir kadındır.
Kazım – Diren Polatoğulları: Seyran ve Suna’nın babası, Esme’nin kocasıdır. Antep’in sayılan sevilen isimlerindendir. Fakat evde hem karısına hem de kızlarına psikolojik şiddet uygular. Kazım karısı Esme’ye ilk görüşte aşık olmuştur. Fakat evlendikten sonra karısını cahil, ezik, görgüsüz bularak yanına yakıştıramamıştır. Hatta karısını sevdiği için kendine kızıp, sırf bu sebeple ona şiddet uyguladığı da olmuştur. Bu sebeple de kızlarının eğitimine bolca para harcamıştır. Kızlarını geleceğinin teminatı olarak görmektedir.
Esme – Sezin Bozacı: Ev kadını. Suna ve Seyran’ın annesi, Kazım’ın eşi. Yoksul bir ailede büyümüştür. Eğitimsizdir. Evlenirken fikri dahi sorulmamıştır. Evlendikten sonra kocası Kazım, cahil olduğu için yanına yakıştıramamış, evde adeta bir hizmetçi gibi konumlandırmıştır. Esme ise bunları yadırgamayan, hayatın doğal akışı olarak gören bir kadındır. Esme’nin tek motivasyonu kızlarının iyi birer evlilik yapıp mutlu olmalarıdır.
Latif – Yiğit Tuncay: Halis Ağa’nın hizmetini görür ve yalıdaki diğer çalışanlardan sorumludur. Yalıda aynı tip giyinse de giyim kuşamına düşkün, zarif ve titiz bir adamdır. Dışarıya çıkacağında, diğer hizmetliler şıklığına gıpta ile bakarlar. Tatlısert bir adamdır. Otoritesini bağırarak değil, bakışlarıyla kurar. Halis Ağa’ya yürekten bağlıdır ama onun hastalanmaması veya mutsuz olmaması için çok önemli sırları Halis Ağa’dan gizlediği de olmuştur.
Pelin – Buçe Buse Kahraman: Ferit’in sevgilisidir. Güzel sanatlar seramik bölümünde okumakta ailesinden ayrı yaşamaktadır. Ferit’in ara ara başka kızlarla da olduğunu bilir ama önemsemez. Çünkü sorun çıkarırsa Ferit’in onu terk edeceğini düşünür. Ferit’e duyduğu aşkla gururu arasında çatışma halindedir.
İbrahim – Cansu Fırıncı: Halis Ağa’nın şoförü. Sultan’ın eşi Dicle ve Fırat’ın babasıdır. Karısına aşkla bağlıdır. İyi niyetli, sevgi dolu hoş sohbet bir adamdır. Kalp kırmaktan çekinir. Halis Ağa’nın yalıya çekilmesinin ardından ufak tefek getir götür işlerine de bakmaya başlar. Zengin olma hayalleri kurar ve bunu gerçekleştirebilmek için risk almaktan çekinmez.
Dicle – Selen Özbayrak: Konağın hizmetlilerindendir. İbrahim ve Sultan’ın kızıdır. Açık lisede okumaktadır. Pek başarılı bir öğrenci sayılmaz, yaşadığı hayatı da sevmez. Kıskanç bir yönü vardır.
Yusuf – Umut Gezer: Seyran’la liseden sınıf arkadaşıdırlar. Aralarında çocukça başlayan çekim zamanla artmış ve sevgili olmuşlardır. Yusuf, babasını küçükken kaybetmiş ve çocukluğundan itibaren annesine destek olmak için çalışmak zorunda kalmıştır. Yusuf’un gerçekleri Seyran’ın hayalleriyle çatışmaktadır.